1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yeni göç düzenlemesi neler içeriyor?

4 Ekim 2018

Hükümet, kalifiye iş gücü açığının giderilmesi amacıyla yeni bir göç düzenlemesinin ana hatları konusunda anlaştı. Artık AB dışındaki ülkelerden Almanya’ya gelmek isteyen nitelikli elemanların işi daha kolay olacak.

https://p.dw.com/p/360Pr
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Hoppe

Önce iyi haber: Almanya'da Hristiyan Birlik partileri (CDU ve CSU) ile Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) oluşan büyük koalisyon, hâlâ iktidara muktedir olduğunu gösterdi. Hafta başında gece yarısına kadar çalışan kabine, tartışmalı iki konunun çözümü konusunda temel bir uzlaşma sağlamayı başardı: Dizel ve göç tartışmaları. Göç konusunda cevap bekleyen başlıca sorular şöyleydi: Almanya’daki kalifiye iş gücü açığı, AB dışından gelecek yetişmiş elemanlarla nasıl azaltılabilir? İltica başvurusu reddedilen ancak bu arada iş bulup ülkeye entegre olan sığınmacılara ne gibi imkânlar sunulacak?

İşte göç düzenlemesine dair mutabakatın ana hatları:

İstisnai oturum iznine sahip sığınmacılar için yeni umut

Almanya, nitelikli ve uluslararası iş gücünü ülkeye çekmek istiyor. Yeni göç yasasıyla da bu konudaki prosedürün kolaylaştırılması amaçlanıyor. Bugüne kadar aranılan en önemli kriterlerden biri mesleki eğitimdi. Yüksekokul mezunları için uzun süredir Almanya’da “mavi kart” ile çalışma imkânı zaten mevcut. Ancak şimdi Almanya’da geçici oturum iznine sahip sığınmacılara burada kalıcı olmak için yeni bir umut doğdu. Özellikle de iltica başvuruları reddedilen ancak farklı nedenlerden dolayı ülkelerine geri dönemeyenler için.

Federal Göç ve Mülteciler Dairesi'nin verilerine göre, Haziran 2018 sonu itibarıyla Almanya’yı terk etmesi öngörülen 230 bin mülteci hâlen ülkede bulunuyor. Bunlardan 174 bini “istisnai oturum izni” (Duldung) adı verilen geçici ikamet belgesine sahip olduğu için sınır dışı edilemiyor. Yeni göç yasası, onlar için yeni bir umut ve fırsat doğurabilir.

“Şerit değişikliği” değil

Kabinenin mutabakat belgesinde “İltica ve iş gücü göçü arasında kesin bir ayrım yapmaya devam etmekte kararlıyız” deniyor. Bu ifade, Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) göç konusunda talep ettiği “şerit değişikliği” hamlesini kabul ettiremediği anlamına geliyor. Koalisyon belgesinde, istisnai oturma iznine sahip kişilerin “iyi uyum” sağlamaları durumunda, bunun müspet bir faktör olarak değerlendirileceği vurgulanıyor.

SPD’li Federal Çalışma ve Sosyal İşler Bakanı Hubertus Heil, “İstisnai oturma belgesi olanların güvenli bir statüye kavuşması için kesin kriterler belirlenecek” dedi. Ancak bu kriterlerin neler olacağı henüz belli değil. Düzenlemeyi “pragmatik ve mevcut koşullara uygun” olarak tanımlayan Heil, “İltica başvurusunda bulunanlar arasında yanlış kişiler sınır dışı edilmemeli” diye konuştu.

Daha az kısıtlama

Bugüne kadar kalifiye elemanlar ve akademisyenler ancak Federal Çalışma Ajansı’nın açık tespit ettiği mesleklerde çalışabiliyordu. Bu kısıtlama artık olmayacak. Mesleki eğitim ya da üniversite diplomasına sahip olan ve bir iş akdi imzalamış herkes, kendi meslek dalında çalışabilecek. İş gücü açığı durumunda, aynı iş dalında çalışabilecek yerli adayların mevcut olup olmadığının araştırılması zorunluğu da geçici olarak kalkıyor. Ancak yerli adayların korunması amacıyla, bu zorunluluğun hızlı bir şekilde yeniden yürürlüğe sokulması seçeneği de açık tutulacak.

İş aramak için ülkeye giriş kolaylaşacak

Almanya’da çalışmak isteyen biri, iş aramak amacıyla Almanya’ya gelip geçici oturum izniyle azami altı ay süreyle iş arayabilecek. Ancak bunun için en önemli ön koşul, mesleki eğitim diploması. İş arama süresi boyunca söz konusu kişilere herhangi bir sosyal yardım ödemesi yapılmayacak.

Mutabakat belgesinde önemli bir koşul daha yer alıyor: “Kişilerin iş arama süresince buradaki yaşamlarını kendi imkânlarıyla nasıl idâme edeceklerinin, Almanya’ya gelmeden önce belgelemeleri gerekiyor.”

"En zeki insanlara ihtiyacımız var”

Bu sadece cılız bir mutabakattan mı ibaret, yoksa geleceğin konsepti mi? Yeni göç taslağı ile ilgili birbirinden farklı görüşler ileri sürülüyor. İş ve ekonomi dünyası, uzlaşmayı genelde olumlu karşılıyor. Alman İşverenler Birliği Başkanı Steffen Kempter, “Almanya’nın uluslararası düzeydeki rekabet gücünün muhafaza edilebilmesi için yurt dışından gelecek kalifiye elemanlara ihtiyacımız var” değerlendirmesini yaptı.

Alman Enformasyon ve Telekomünikasyon Teknolojileri Birliği (Bitkom) tarafınan yapılan açıklamada da, “Dünyanın her yerinden en zeki insanlara htiyacımız var” ifadeleriyle düzenlemeye destek verildi. Alman Sendikalar Birliği (DGB) Yönetim Kurulu Üyesi Annelie Buntenbach, daha geniş kapsamlı ve uzun vadeli bir göç düzenlemesi yapılması gerektiğini vurguladı.

Muhalefet ise planlanan göç düzenlemesinin yeterince geniş kapsamlı olmadığı kanısında. Yeşiller Partisi’nin göç uzmanı Filiz Polat, “Varılan mutabakat, göçmenlerin işini kolaylaştırmaktan ziyade daha fazla bürokrasi ve karmaşık düzenlemeler içeriyor” eleştirisini getirdi. Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkan Yardımcısı Katja Suding ise somut bir örnekten yola çıkarak, “Mesleki yetiştirme sözleşmesi olan ve yaşlı bakım yurdunda çalışan 23 yaşındaki birinin, ülkesi Afganistan’a sınır dışı edilmesi kabul edilemez” diye konuştu.

Friedel Taube

© Deutsche Welle Türkçe