1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yolsuzlukla mücadelede Türkiye’ye iyi not

Cem Sey / Washington27 Temmuz 2006

Dünya Bankası’nın açıkladığı Yolsuzlukla Mücadele Raporu’nda Türkiye’ye iyi not verdi. Rapora göre, Türkiye, kimi alanlarda bazı Batı Avrupa ülkelerinden bile daha az rüşvet verilen bir ülke oldu. Uzmanlar bu gelişmeyi Türkiye’deki AB reformlarına bağlıyor. Washington’dan Cem Sey bildiriyor.

https://p.dw.com/p/AZmM
Dünya Bankası, yolsuzlukla mücadelede Türkiye'de ilerlemeler olduğuna dikkat çekiyor
Dünya Bankası, yolsuzlukla mücadelede Türkiye'de ilerlemeler olduğuna dikkat çekiyorFotoğraf: AP

Dünya Bankası dün, “Geçiş Sürecinde Yolsuzlukla Mücadele – Kim başarılı ve neden?” başlığını taşıyan bir rapor yayınladı. 26 eski Doğu Avrupa ülkesiyle, beş Batı Avrupa ülkesini ve Türkiye’yi karşılaştıran rapor, uluslararası kuruluşun Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’yla ortak projesi olan İş Ortamı ve İşletme Performans Araştırmaları’nın verilerine dayanıyor.

Dünya Bankası uzmanı ve raporun yazarlarından James Anderson, Deutsche Welle’ye 20 binden fazla şirketle yapılan mülakatların, Türkiye’nin yolsuzlukla mücadelede başarılı olduğunu gösterdiğini anlattı. Anderson, “Türkiye’de 2002 ile 2005 yılları arasında oldukça büyük sayıda alanda ciddi iyileşmeler olduğunu belirledik. Şirketler, vergi dairelerinde, gümrüklerde ve işyeri ruhsatı alma gibi işlemlerde daha az sıklıkta rüşvet verdiklerini bildiriyor” dedi.

Raporda, ruhsatlandırmadaki iyileştirmeler sayesinde rüşvet olaylarının, bu alanda Avrupa Birliği üyesi ülkelerde faaliyet gösteren şirketler için gözlemlenen ortalama düzeye çekildiği kaydediliyor.

Reformların etkisi

Dünya Bankası, bu olumlu gelişmeleri Türkiye’de yapılan reformlara bağlıyor. Bütçe dışında kalan maddelerin azaltılmasının saydamlığı artırması, hükümet denetiminin artması, vergi reformları ve bölgesel kalkınmada atılan adımlar, Türkiye’nin başarısının sırrını oluşturuyor uzmanlara göre.

Türkiye’nin bazı Batı Avrupa ülkelerinden daha ilerde olduğu konular arasında mahkemeleri de sayan Anderson, “Şirketler, Avrupa Birliği’nin eski ve yeni üyelerindeki mahkemelerle karşılaştırıldığında, mahkemelerin görece daha dürüst ve yozlaşmaya uğramamış olduğunu belirtiyor” dedi. Fakat mahkemelerin durumu gibi, Türkiye’nin güçlü olduğu alanlarda dahi hâlâ yapılması gereken işler var. Örneğin Dünya Bankası, kamu finansmanı yönetiminde yapılan reformların uygulanması ve memur alımlarında atılan adımların sürüdürülmesi gereğine işaret ediyor.

Buna rağmen Anderson, iyimser konuştu ve Türkiye’nin yolsuzlukla mücadelede elde ettiği başarıların Avrupa Birliği’yle tam üyelik müzakereleri sürecinin bir ürünü olduğunun altını çizdi. Anderson, “Uzun vadede Avrupa Birliği’ne tam üyelik perspektifinin, Türkiye’nin kamu yönetimi sisteminin uluslararası standartlara uyumunun sağlanmasına yardımcı olduğunu düşünüyorum. Bu da olumlu sonuçlar veriyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

“Seçim dönemi etkilimez”

Dünya Bankası uzmanı James Anderson, Türkiye’nin seçim dönemine girmesinin de reform sürecini etkileyeceğini sanmadığını vurguladı. Anderson’ın görüşleri şöyle: “Ülkeler Avrupa Birliği’ne üyeliğe yaklaşınca, bu durum birbiriyle pek anlaşamayan partiler arasında bir derece uzlaşma sağlanmasına yardımcı oluyor. Müzakereler ilerledikçe ve reform planları Avrupa Birliği’nden geldikçe, bunun daha da barizleşeceğini düşünüyorum. Bence bu doğru yönde biraz daha fazla uzlaşma getirecek.”

Ancak Dünya Bankası, milletvekili dokunulmazlıklarının hala yaygın bir sorun olduğuna da işaret etti.