1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yorum: “Acemice bencillik”

30 Haziran 2015

DW Yunanca Yayınlar Sorumlusu Spiros Moskovou, alacaklılarla müzakereleri kesip referandum kararı alan Yunan Başbakanı Aleksis Tsipras’ı çocukça davranmakla eleştiriyor.

https://p.dw.com/p/1FqpB
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/S. Baltagiannis

“Yunan devletinde birşeyler yanlış gidiyor. Yeni seçilmiş popülist hükümet şubat ayı başlarında müflis ülkeyi Euro Bölgesi'nde tutmak, ama aynı zamanda uluslararası alacaklılarla sosyal açıdan kabul edilebilir kurtarma paketleri müzakere etmek vaadinde bulunuyordu. Haziran sonu itibariyle Yunan bankaları kapalı, sermaye trafiği kontrolleri yürütülüyor, çaresiz emekliler genelde boş olan bankamatiklerin önünde kuyruklar oluşturuyor. Durum tamamen kontrolden çıktı. Hükümet buna rağmen önümüzdeki pazar günü Yunan sayıştayının tahminlerine göre 110 milyon euroya mal olacak bir referandum düzenliyor. Umudu, fiyaskoya uğrayan taktiğini meşrulaştırmak.

İlginç bir demokrasi anlayışı

Sona yaklaşılan bu dramatik anlarda Başbakan Aleksis Tsipras, diğer Avrupa demokrasilerini afallatan bir demokrasi anlayışı sergiliyor. Yunan Birinci Televizyon Kanalı'na pazartesi akşamı kapsamlı bir mülakat veren Tsipras saçma bir şey söylüyor: Referandumda Yunanistan'ın partnerlerinin taleplerine ‘evet' denirse sonuca saygı duyacağını, ama planı yürürlüğe sokmayacağını söylüyor. Ama eğer çoğunluk ‘hayır' derse ki hükümet bunun için elinden geleni yapıyor-, o zaman müzakerelerin devamı için Atina'nın elinin büyük ölçüde güçleneceğini düşünüyor.

Moskovou Spiros Kommentarbild App
DW Yunanca Yayınlar Sorumlusu Spiros Moskovou

Yani deneyimsiz Başbakan hep halkın verdiği göreve atıfta bulunuyor, ama şimdiden pazar günü çıkacak halk iradesini işine gelmezse uygulamaya geçirmeyeceğini söylüyor. Yunanlar onun istediği gibi oy kullanırsa da, o zaman oylama sonucunu bizzat geçen hafta kendisinin terk ettiği müzakerelerde silah olarak kullanmayı istiyor.

Acemiler kader belirliyor

Sürekli ‘demokrasinin beşiği' olmakla övünen ülkede şu an acemi çocuklar söz sahibi. Normalde hep şirin ve albenili görünen Başbakan halkının iyiliği için değil, sadece partisinin hayatta kalması için çalışıyor. Aynı sertçe eleştirdiği ve ocak ayındaki seçimlerde seçmen tarafından zalimce cezalandırılan, ülkeyi on yıllarca iflasa sürükleyen köklü partiler gibi.

Evet, Yunanistan ve muhtemelen tüm Avrupa Birliği'nin kaderini belirleyecek bir figür haline gelen Aleksis Tsipras akıl almaz karmaşıklıkta şeyler söylüyor. Ama görünüş aldatır: Yunanlar korktuklarında gövde gösterisi yapmaya meyillidir. Başbakanlık rezidansının içinde çoktandır can çekişme havası yayılıyor. Dört bakan kapalı kapılar ardında rotanın değiştirilmesi uyarısı yapıyor, Avrupa Parlamentosu'ndaki Syriza vekilleri pazartesiden beri partinin resmi çizgisiyle arasına mesafe koyuyor. Ve salı akşamı Atina'da vatandaşlar “Avrupa'yı istiyoruz” sloganıyla sokaklara çıkıyor. Bu daha iyi, farklı bir Yunanistan için son şans. Ve sonunda ülke içinden gelen bir çözüm arayışı!”

© Deutsche Welle Türkçe

Spiros Moskovou