1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Dünya Kupası'na yine de sevinebiliriz

Weber Joscha Kommentarbild App
Joscha Weber
14 Haziran 2018

2018 Dünya Kupası Rusya’da başladı ama hala heyecan dorukta değil. DW Spor yazarı Joscha Weber bu durgunluğun nedenini ve her şeye rağmen neden Dünya Kupası’na sevinmemiz gerektiğini anlatıyor.

https://p.dw.com/p/2zaR2
Fußball-WM 2014 Halbfinale Brasilien - Deutschland Fans
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/P. Powell

İtiraf edeyim, Dünya Kupası için sevinçli olmak bu sefer o kadar kolay değil. 2018 Dünya Kupası başlıyor ama alıştığımız o heyecan nerede? Beş hafta sürecek olan futbola, dünyanın dört bir yanında kabiliyetli futbolculara, iş arkadaşları arasında maç sonuçlarına ilişkin girilen iddialara, ya da bir Alman geleneği olan bira ve sosis eşliğinde toplu halde maç seyretmeye duyduğumuz o çocuksu heyecan nerede? Hhm. Bu heyecanı eskiden çok önceden duymaya başlardık, değil mi?

Altıncı hissime kulak vereyim derken, aklım araya giriyor. Bir şey oldukça açık: Tüm bu problemlerin, olumsuz manşetlerin ve turnuvaya ilişkin ciddi skandalların gölgesinde sahici bir Dünya Kupası sevinci nasıl oluşabilir? Ev sahibi Rusya'nın, insanları sinir gazı kullanarak haince öldürmeye teşebbüs eden, Kırım'ı uluslararası hukuka aykırı olarak ilhak eden, Suriye'de hastaneleri bombalayan ve görünüşte dostu olan ülkeleri hackleyen, onlara karşı casusluk yapan, çoğu Rus fakirlik içinde yaşarken, tarihin en pahalı Dünya Kupası'ndan birini organize eden, spor dünyasını yıllar boyunca doping sistemi ile kandıran ve bu skandalı ortaya çıkartan gazeteciye ülkeye giriş izni vermemekle tehdit eden Rusya'nın, bir Dünya Kupası düzenlemeye hakkı var mı? Bunun üzerine bir de herkesin malumu olan, FIFA'da Dünya Kupası'nın hangi ülkede yapılacağına karar veren kurulda yer alan bir kişinin Rus devlet şirketi Gazprom ile şüpheli ticari işler yapması ekleniyor.

Weber Joscha Kommentarbild App
DW Spor Editörü Joscha Weber

FIFA'nın mantığı

Ayrıca bir de FIFA var: Kupayı düzenleyen devasa işletme, pardon: İsviçre hukukuna göre kamu yararına çalışan bu dernek, bir yandan Nijerya'yı "siyasi müdahalelerde” bulunduğu gerekçesiyle ihraç ederken, ABD'yi de siyasi müdahalede bulunduğu için ödüllendiriyor. Ya da Donald Trump'ın Twitter üzerinden 2026 yılı Dünya Kupası'nın nerede yapılacağı belirlenmeden önce yapmış olduğu tehditlere ne demeli?

Rusya'da düzenlenecek Dünya Kupası'na sevinmemek için yeterli neden var. Ama sevinmek için en azından bir nedenimiz var: Dünya Kupası insanları birbirine bağlıyor. Şimdiye dek hep bağladı. Bu bağ, futbolun küresel zafer alayında, oynanan her müsabakada bir parça daha kuruluyor. Futbol dünya üzerindeki her ülkede, herkesin anladığı bir dil. Bu oyun bütün kıtalardaki insanları bir araya getiriyor, insanlar birbiriyle fikir alışverişinde bulunuyor, diyaloğa giriyorlar, birbirlerini ilk defa yakından tanıyorlar, önyargılarını yıkıyorlar, birbirlerini anlıyor ve sınırları aşıyorlar. Bu sınırlar özellikle ev sahibi Rusya ve Batı arasında ayrıca Asya ülkeleri ve Okyanus ülkeleri arasında fazlasıyla mevcut. Bu sınırları birazcık olsun yumuşatabilmek Dünya Kupası'nın bir başarısı olur.

Spor 2018'de ikinci efsaneye imza atacak mı?

Bu futbol turnuvası diplomatik krizlerin ortasında gittikçe yalnızlaşan Rusya ve onun çevresindeki dünyanın birazcık da olsa birbirine yaklaşabilmesi için bir imkân sunuyor. Yarım milyonu bulan uluslararası izleyicilerin yanı sıra devlet ve hükümet liderlerine de bu şansı kullanmaları tavsiye edilir. Çünkü spor müsabakalarının boykot edilmesi şimdiye kadar hiçbir şey kazandırmazken, sporun birleştirici gücünün olduğu bu yıl da kanıtlanmıştır. Pyongchang Kış Olimpiyatları önce ortak buz hokeyi takımına ardında da gerçekleşmesi siyasi olarak mümkün gözükmeyen Kore'nin yakınlaşmasına giden yolu döşemiştir. Eğer bunun benzeri Rusya ve Batı arasında bir nebze olsun gerçekleşirse, bu durum gerçek bir yaz masalı ve sonunda da sevinmek için bir neden olur.

Joscha Weber

© Deutsche Welle Türkçe