1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

İyi niyet yetmiyor

Barbara Wesel
19 Nisan 2016

Libya’nın yeni milli birlik hükümeti henüz başkente bile hâkim olamadı. AB Libya’ya yardımcı olmakta kararlı. Barbara Wesel yorumunda, Libya ile AB’nin öncelikler sıralamasındaki farklara dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/1IYAl
Symbolbild Libyen Flagge
Fotoğraf: picture alliance/AP Photo

Batı, Libya'nın istikrara kavuşturulmasında başbakanlığa atanması öngörülen Fayed el Serraj'a güveniyor. Milli birlik hükümetinin lideri kendi başkentinde bile henüz serbest hareket edemiyor ama bakanlıkları devralıp, bir an önce yeni yönetimi kurmakta kararlı görünüyor. Kısa süre önce Trablusgarp'ta temaslarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, “Uçağımız dönüş için havalandığında sokak çatışmaları yeniden başlamıştı”, demişti.

Avrupa kaostan ve mülteci sayısının artmasından endişeli

Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere dışişleri bakanları yeni Libya yönetimiyle sıkı temas halindeler. Avrupa hükümetlerinin iyi niyet ve vaatleri etki gösterirse Fayed el Serraj'ın başarılı olma şansı artar. Ancak tarafların öncelikleri arasında fark var.

Avrupalılar öncelikle Libya'nın başarısız bir devlet olarak kalmasından ve cihatçılık, terörizm, silah kaçakçılığı ve insan ticareti merkezi haline gelmesinden endişe ediyorlar. Aynı zamanda İtalya yakınlarındaki bu Kuzey Afrika ülkesinin Balkan rotasının yerini alıp mültecilerin Avrupa'ya geçiş güzergâhı haline gelmesinden de çekiniyorlar.

AB ve Libya'nın hedefleri örtüşmüyor

Avrupa Birliği hükümetleri bu nedenle yeni Libya yönetimine istikrar kazandırma imkânlarını görüşüyorlar. İtalya ve İngiltere aynı zamanda askeri destek üzerinde de duruyor ve önce IŞİD'in yayılmasını önlemeyi, silah ticareti ile mücadele etmeyi ve mültecilerin yolunu kesmeyi amaçlıyorlar. Mısır açıklarında yüzlerce mültecinin boğulduğuna dair haberler endişelerin ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor.

Barbara Wesel
Barbara Wesel

Yeni Libya hükümetinin öncelikleri ise farklı. Hükümetin önce halkın can güvenliğini sağlaması gerekiyor. Aynı zamanda da memur maaşlarını ödeyebilmek için paraya ihtiyacı var. Devlet kurumlarıyla birlikte petrol endüstrisini de yeniden çalışır hale getirmesi şart. Milli birlik hükümetinin istikrar kazanması ve ağabeylerin silahsızlandırabilmesi, halkın sosyal ve ekonomik şartlarının düzelmesine bağlı. Yönetim bu nedenle ülkenin doğusunda yuvalanan IŞİD ile mücadeleye daha az önem veriyor.

Önce ülkenin yeniden imarı

Libya yeniden imar yardımlarına ve ekonomik hayatın canlandırılmasına ihtiyaç duyuyor. AB'nin hazırlamakta olduğu 100 milyon Euro'luk fonun yeterli olacağı sanılmıyor. Yeni yönetim beklendiğinin aksine Batı'dan şimdiye kadar askeri yardım da istemedi. Fayed el Serraj siyasi meşruiyetin ancak içerde kazanılabileceğinin bilincinde. Libyalılar da ülkeye yeniden askeri müdahalede bulunulmasına karşılar.

Bu durumda AB'nin kendi ajandasını Libya'ya kabul ettirmeye çalışması sonuç vermez. Libya bağımsız karar alma ve uluslararası yardımların eşliğinde kendi çabasıyla belini doğrultma şansına kavuşturulmalı. Ancak ondan sonra Avrupa'nın dileklerine kulak verebilir. O zamana kadar da AB Afrika'dan gelen mülteciler için kendi başına çözüm aramak zorunda kalacaktır. Libya'nın ‘güvenli üçüncü ülke' ilan edilmesi daha uzun süre hayal olarak kalacaktır.

© Deutsche Welle Türkçe

Barbara Wesel