1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

YORUM: Kriz bölgelerine silah gönderilmemeli

Werkhäuser Nina
Nina Werkhäuser
22 Ekim 2015

DW’den Nina Werkhäuser, dünyada çatışmaların yoğunlaştığı bir dönemde Alman silah ihracatındaki artışı yorumluyor.

https://p.dw.com/p/1GsVV
Deutschland Montage Panzerhaubitze 2000 Rheinmetall AG
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/U. Baumgarten

Dünyanın silahlı çatışmalarla kasıp kavrulduğu bir dönemde Alman silah ihracatı arttı. Bu başlığı okuyan muhtemelen hayretle gözlerini ovuşturacaktır. Silah ihracatını belli koşullara göre sınırlandırmak, Alman hükümetinin kendisinin ilan ettiği bir hedef değil miydi? Bu hedefin sadece kağıt üzerinde değil, uygulamada da göz önünde bulundurulması gerekmiyor mu?

Silah ihracatına sıkı kısıtlamalar getiren düzenlemeler mevcut. Ama ihracat izinleri uygulamada bunu pek yansıtmıyor. Geçmişte Hristiyan Birlik ve liberallerden oluşan hükümet Alman silah firmaları yararına karar vermiş, yeni hükümette Sosyal Demokrat Partili Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel bu duruma son verileceğini ilan etmişti. Şimdi ise yılın ilk yarısında 3,5 milyar euroluk silah ihracatına izin verilmiş durumda. Yani neredeyse geçen yılın toplamı kadar. Yani herşey göz boyama mıydı?

Nina Werkhäuser
Nina Werkhäuser

Körfez ülkeleri

İhracat izinlerinin tümüne bakıldığında durumu okuyabilmek çok kolay görünmüyor. Örneğin 2015'in ilk yarısında toplam ihracatın üçte birinden fazlasını İngiltere'ye satılan dört tanker uçak oluşturuyor. Müttefik ülkelere yapılan bu tür satışlarda sorun yok ve pek bir tartışma da yaratmıyor. Ama AB ya da NATO üyesi olmayan üçüncü ülkelere yapılan ihracatta, o ülkedeki duruma çok iyi bakmak gerekiyor. Hükümet çatışmalara dahil olmuş durumda mı? İnsan hakları ihlalleri var mı? Ülke bir kriz bölgesinde mi yer alıyor? Bu soruların yanıtı ‘evet' ise silah ihracatının yapılmaması gerekiyor.

Ancak Alman silahlarını alan ülkeler listesine bakıldığında, kısıtlamaların sıkılaştırılmasının daha yerinde olacağı görülüyor. Suudi Arabistan, Katar gibi Körfez ülkelerine ihracatın gerçekten de geçerli bir gerekçesi var mı? Yemen'deki dramatik gelişmeler, Alman silahlarının sonuçta kriz bölgelerinde kullanılması tehlikesini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Özünde değişen bir şey yok

Alman hükümeti, tabanca ve tüfek gibi küçük silahlarda ihracat izinlerinin genelde büyük düşüş gösterdiğini ve silahların sonuçta nereye ulaştığı konusundaki kontrollerin sıkılaştırıldığını vurguluyor. Bunlar, doğru yönde atılmış adımlar. Ama aynı zamanda üçüncü ülkelere küçük silah ve cephane satışı 2014'ün ilk yarısına göre büyük ölçüde artmış durumda.

Toplu bilançoya bakıldığında ‘büyük koalisyon' göreve geldiğinden bu yana silah ihracat politikası şeffaflaşsa da özünde pek birşey değişmedi. Muhalefetin, Alman silahlarının çatışma bölgelerine, hatta bu bölgelerin yakınına dahi gönderilmemesi yönündeki talepleri tamamen yerinde ve haklıdır. Alman hükümetinin de ölçüt olarak kabul ettiği silah ihracat düzenlemelerinin ruhuna uygun olan da budur.

© Deutsche Welle Türkçe

Nina Werkhäuser