1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yorum: 'Maratonun galibi Merkel'

13 Temmuz 2015

DW'den Barbara Wesel, Yunanistan maratonunu, soğukkanlılığını kaybetmeyen Merkel'in kazandığı görüşünü savunuyor.

https://p.dw.com/p/1Fy4M
Fotoğraf: Getty Images/AFP/A. Jocard

"Yunanistan'ın Euro Grubu'ndan olası ayrılışının masaya yatırıldığı Brüksel'deki zorlu maratonun sonunda Almanya Başbakanı Merkel Grexit tehlikesini savuşturdu. En azından şimdilik. Üçüncü bir yardım paketinin de başarısız olması artık Angela Merkel'in sorumluluğunda olmayacak. Zira, Merkel böyle bir durumda her şeye karşı çıkan Yunan başbakanıyla sonuna kadar müzakere ettiğini kanıtlayabilir. Aslına bakılırsa bu savaştan yorgun düşen sonunda Tsipras'ın kendisi oldu. Karşısındaki Alman Başbakanı ise gece oturumlarında gösterdiği insanüstü kararlılığını bir kez daha ortaya koymuş oldu. Tsipras, müzakerelerde mevkidaşını açık bir biçimde alt eden Merkel'in bu otoritesine karşı koyamadı.

Zorlu reform paketi

Yeni yardım paketiyle gelen yükümlülükler, yıllardır ertelenen ve Yunanistan'ı sonunda ayağa kaldırabilecek, yıllardan bu yana ihmal edilmiş olan acil reformları içeriyor. 2015'in ilk aylarında gündeme gelen bir emeklilik reformuna karşı oluşan kutuplaşmalar ve Yunanistan‘ın kopardığı yaygaranın yankıları hala hafızalarda. Bu reforma asla izin vermeyecek ve ancak siyasi cesetleri çiğnendikten sonra bu mümkün olabilecekti. Tüm bunlar sonuçta bir hiç uğruna yaratılan velveleden ibaretti. Tsipras bu zirvede daha da büyüyen lokmaları yutmak zorunda kaldı. Katma değer vergisi, istihdam piyasası, sendikalar, adalet sistemi, bankalar, emeklilik, kamu idaresi… Atina şimdi bütün alanlarda liberalleşmek ve reform yapmak zorunda. İşlevini yitiren Yunan devleti artık modern bir yönetime dönüşmek zorunda. Yeni paketin detayları kamuoyunda duyulmaya başlar başlamaz Yunanistan yanlıları ‘‘#ThisIsACoup (Bu bir darbedir)‘‘ sloganıyla twitler atmaya başladılar. Bu konuda çok haklılar!

Bütün bunlar aslında geç kalmış bir siyasi yanıta işaret ediyor. Yunan hükümeti Şubat ayında hala bir dünya devrimine inanıyor olmasaydı ve bunun yerine alacaklılarla uzlaşma yoluna gitseydi bu yükümlülükler çok daha hafif olabilirdi. Ancak aylar boyu izlenen zikzaklı rotadan, acizlikten ve ‘Tsipras Birlikleri'nin ölçüsüz çatışma retoriğinden sonra Euro Bölgesi‘nin sabrı sonunda tükendi.

Avrupa'nın sabrını taşıran son damla ise Yunanların kendilerinden istendiği gibi ‘hayır' haykırışıyla sonuçlanan referandum oldu. Öyle ki Tsipras'ın en iyi dostu Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker dahi bu durum karşısında öfkesini gizlemedi. Ne var ki, hükümet başkanı şimdi burada vatandaşlarına kısa süre önce reddettikleri Brüksel Reform Paketi'ni büyük bir başarıymış gibi sunuyor. Demokrasinin Yunancası bu anlama mı geliyor?

Merkel 1-0 önde

Angela Merkel, Euro Bölgesi birliğini ve bununla birlikte de kendi siyasi mirasını kurtarmış oldu. Bu, Almanya Başbakanını kalpsiz ve tamamen kuralcı olarak göstermez. Sonuçta Yunanistan'a verilecek 86 milyar euro çerez parası değil. Merkel'in Tsipras'a Troyka'nın koyduğu reform hedeflerini harfiyen uygulama konusunda yaptığı baskı kolayca savunulabilir: Yunanları kendi iyiliklerime zorlamak gerekiyor. Zira, alacakları bu finansal yardımın yanında hiçbir zaman istememiş olsalar da liberalleşecek ve modernleşecekler. Sonunda da bu sürecin meyvelerini toplayacak olmaları bir gerekçedir.

Paketi eleştirenlerse Yunanistan'a dayatılan bir tür ‘'Versay Anlaşması''ndan söz ediyorlar. Zira, Euro kurtarma fonlarından gelecek son yardım paketinin şartlarını bir tür hüküm altına alma olarak nitelendiriyorlar. Tabi ki bu meselenin başka boyutları da mevcut: örneğin Tsipras siyasi anlamda bu anlaşmanın üstesinden gelebilecek mi yoksa bu, partisinin ve hükümet çoğunluğunun yara almasına mı sebep olacak? Seçmenleri seçimden önce verdiği tüm sözleri tutmayışını bağışlayabilecek mi? Peki Yunanlar, geçmişten gelen rüşvet kültürlerine ve devlet iflasına olan tarihi zaaflarına rağmen reformları gerçekleştirebilecekler mi?

Yunan trajedisi sonlanmadı

Sonuç itibariyle mutlu son hala garanti değil. Reformlar bir kez daha başlamadan başarısızlıkla sonuçlanabilir ve Syriza tarafından sabote edilebilir. Aleksis Tsipras bir şeyi çok iyi öğrendi: Angela Merkel'le masaya oturmak isteyenin uzun soluklu bir mücadele gücüne sahip olması şart. Zira, Merkel güç politikalarında ve stratejik hamlelerde bir usta, karşısındaki genç Yunan mevkidaşı ise oldukça acemi bir görüntü veriyor. İradenin olduğu yerde çözüm de vardır; Almanya Başbakanı bir kez daha Euro'yu kurtardı. Ancak Yunan trajedisi henüz sonlanmış değil, yakın zamanda şüphesiz bir sonraki perdeyi izliyor olacağız."

© Deutsche Welle Türkçe

Barbara Wesel