1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Trump'ın tarihi zaferinin düşündürdükleri

9 Kasım 2016

Kısa süre öncesine kadar kimsenin beklemediği oldu ve Donald Trump ABD Başkanlığına seçildi. Michael Knigge, şok yaratan seçimin yol açacağı sonuçları kestirmenin zor olduğu görüşünde.

https://p.dw.com/p/2SPCP
Europäischer Pressespiegel über den Wahlsieg Trumps
Fotoğraf: Getty Images/C. Court

Donald Trump sonunda başardı. Hakaret, kendini beğenmişlik ve bilgisizlik temelindeki seçim kampanyasıyla siyasetçilerin hayal kırıklığına uğrattığı seçmen kitlesinin ilkel içgüdüsünü harekete geçirmeyi başarmakla kalmadı, bu stratejiyle seçimi de kazandı. Trump sadece kazanmadı. Kimsenin tahmin edemediği bir zafere de ulaştı.

Trump'ın seçim başarısı, isyankâr ve kısmen insanı hor gören bayağı popülizmin Hillary Clinton'ın şahsında ABD'nin yerleşik statükocu düzenine ve siyasi elitlerine indirdiği tokat anlamına da gelmektedir. Trump Clinton'ın rakibi olmaktan memnundu. Çünkü Amerika Trump kadar Clinton'ı da sevmiyordu. Demokrat aday sorumlusu olduğu elektronik posta skandalıyla, sözlü saldırılarına sürdürebilmesi için Trump’ın eline koz da vermişti. Ancak Trump’ın dramatik seçim zaferini sadece Hillary Clinton'ın sevilmemesine bağlamak da yanlış olur.

Trump memnuniyetsizlere araç oldu  

Michael Knigge Kommentarbild App

Trump'ın zafere ulaşması daha ziyade, Amerikan halkının geniş kesimlerinde uzun zamandır kendini hissettiren nefret değilse de memnuniyetsizliğin bir ifadesidir. Statükoculuktan, küreselleşmeden ve Washington'daki sistemden duyulan rahatsızlık sandıkta kendini açığa vurmuştur. Hemen bütün anketlerde seçmen maddi durumunun ve geleceğinin bir önceki nesilden kötü olduğunu söylüyordu. Donald Trump, öncelikle gelenekçi beyaz işçi sınıfının memnuniyetsizliğine siyasi bakımdan tercüman olacak bir araç sayılıyordu. Hillary Clinton da en uygun rakipti. Ön seçimlerde o güne kadar kimsenin tanımadığı sosyalist Bernie Sanders'i güçlükle alt etmesi bir uyarıydı ve sonunda olacakların adeta habercisi sayılırdı.

Trump'ın başarısı yer edinmiş medyaya, uzmanlara, düşünce kuruluşlarına ve kamuoyu araştırmacılarına indirilmiş bir tokattır da. Çünkü hiçbiri ciddi bir şekilde Trump'ın başkan seçilebileceğine ihtimal vermemekteydi. Donald Trump'ın seçim zaferinin aynı zamanda, Clinton'ı Trump'a tercih ettiğini gizlemeyen ABD'nin geleneksel Batılı müttefiklerine indirilmiş bir şamar olduğu da unutulmamalıdır. Trump birçok kez Vladimir Putin'i övücü sözler sarf ettiği için milyarder işadamının zaferi Kremlin'i ise sevindirmiş olmalıdır.

Trump’ın zaferi ABD'nin küresel rolünü sarsabilir

Trump’ın seçim zaferinin ABD ve dünya için ne anlama geldiğini sıcağı sıcağına kestirmek zordur. Çünkü Trump kimseyle kıyaslanamayacak kadar siyasi tecrübeden yoksun bir başkan olacak. Aynı zamanda tutarlı iç ve dış politika konsepti ve siyasi tecrübe sahibi danışmanları da yok.

Şimdiden söylenebilecek bir şey varsa o da, Trump'ın başarısının ABD'deki statüko ile şimdiye kadarki dünya nizamına ve ABD'ye dünyada düşen role dair kuşkulara yol açtığıdır. Bütün seleflerinden farklı olarak halk gruplarını birbirlerine karşı kışkırtan bir Başkan'ın ABD'deki derin bölünmüşlüğü ortadan kaldırıp milli birliği nasıl sağlayacağı merak konusudur. Trump, seçim kampanyasında kullandığı himayeci ve dışa kapanıcı sloganları fiiliyata dökecek midir? ABD'nin, seçim konuşmalarında ‘miadını doldurduğunu' söylediği Kuzey Atlantik İttifakı NATO'daki liderlik rolü hakkında ne düşünüyor? ABD'nin birçok devletle imzaladığı ticaret anlaşmalarını yeniden müzakere etme vaadini yerine getirecek mi? ABD'ye girişlerinin yasaklanmasını talep ettiği dünya Müslümanlarıyla ve hakaret ettiği Latin Amerikalılarla nasıl geçinecek? Trump Paris'te imzalanan iklim anlaşmasından ülkesini gerçekten çıkaracak mı? Seçim konuşmalarında neden kullanılmadığını sorduğu Amerikan nükleer silah potansiyeli hakkında ne düşünüyor? Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Kongre'ye nasıl bir rol düşecek?

Bütün bu sorulara şu aşamada rahatlatıcı yanıt vermek imkânsız. Trump’ın seçim zaferi ABD'yi ve bütün dünyayı meçhul bir yöne sürükleyecek. Kesin olan tek şey, dünyamızı zor zamanların beklediğidir.

© Deutsche Welle Türkçe

Michael Knigge