1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

290611 Griechenland Gewerkschaften

29 Haziran 2011

Yunan halkı günlerdir protestolarla tasarruf tedbirlerinin sertleştirilmesine ve özelleştirme planlarına tepki gösteriyor. Paketin onaylanmasıyla öfke yine sokaklara taştı. Bu süreçte sendikalar da büyük rol oynuyor.

https://p.dw.com/p/11loU
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Başkent Atina’nın merkezinde protestolar sürüyor. Yunanistan Komünist Partisi destekli Yunanistan Mücadeleci Sendikalar Birliği'nin (PAME) üyeleri de meclis binası önündeki meydanda hep bir ağızdan taleplerini dile getiriyor. Göstericilerden biri, “Artık böyle gitmez. Halk yoksullaştı. Fakat hükümet sadece yabancı borçlularla ilgileniyor" şeklinde konuşuyor.

Eylemcilerden biri de sendikaların grevlerdeki rolünü şöyle izah ediyor: “Örgütlü bir mücadele olmadan hiçbir şey elde edilemez, sendikalar da bunun bir parçası.”

"Sol birlik içinde değil"

Yunanistan Mücadeleci Sendikalar Birliği üyeleri şehrin diğer bölgelerine doğru ilerliyor, ancak yalnızlar. Zira diğer sendikalar gösterilerini şehrin farklı bölgelerinde sürdürüyor; her sendika kendi yoluna gitmeyi tercih ediyor. Yunanistan’da çalışanların iki büyük çatı örgütü mevcut, bunlardan biri özel sektör çalışanları, diğeri de kamu çalışanları için. Ancak bu çatı örgütlenmelerin altında hizipleşme yaşandığı gözlerden kaçmıyor. Yunanistan Mücadeleci Sendikalar Birliği ise tüm bu oluşumlardan bağımsız hareket ediyor. Göstericilerden biri sendikalar içindeki bölünmelerin büyük sorunlara yol açtığı görüşünde: “Bu bütün solun zaafı. Sosyalistler ve muhafazakârlar olarak ayrılan iki partili dönemin sona erdiği bir çağdayız; kapitalizm krizin pençesindeyken sol buna ortak bir yanıt veremiyor, birlik içinde hareket edemiyor.”

Etkisi zayıflayan sendikalar

Genel grev ülkede günlük hayatı felç etti
Genel grev ülkede günlük hayatı felç ettiFotoğraf: dapd

Yunanistan'da sendikalar şimdiye kadar oldukça etkiliydi. Özellikle 80’li yılların başında sosyal demokrat PASOK’un iktidara gelmesiyle sendikalar daha da güçlendi. Dönemin Başbakanı ve Yorgo Papandreou’nun babası Andreas Papandreou, iktidarını sendikalar üzerine inşa etti ve sendikacılara da kamuda sağladığı ayrıcalıklar ve üst düzey pozisyonlarla minnet borcunu ödedi. İlerleyen yıllarda muhafazakârlar da benzer bir politika izledi. Böylelikle hükümetler ile sendikalar arasında yakın bir ilişki doğdu. 25 yıldır Atina’da yaşayan Alman-Yunan Sanayi ve Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Martin Knapp, sendikaların haklarını kaybetmek istemediğini, “Geçmişte başarılı olmalarını sağlayan şablonla, kendilerine tanınmış imtiyazları ellerinde tutmak istiyorlar. Ancak bunu başarıp başaramayacakları pek belli değil, zira artık devlet kasasında para yok. Neticede bu boş kasa diktatörlüğüne kamu çalışanları da boyun eğmek zorunda kalacak" sözleriyle dile getiriyor.

Öte yandan halk da artık sendikalar hakkında pek olumlu düşüncelere sahip değil. Grev günlerinde daha fazla insan protestolara katılmaktansa evde kalmayı tercih ediyor. Ancak Yunanistan’daki ekonomik kriz, özel sektör çalışanlarının kemer sıkma önlemlerinden kamu çalışanlarına kıyasla çok daha sert ve hızlı bir biçimde etkilendiğini gözler önüne serdi.

© Deutsche Welle Türkçe

Anna Koktsidou / Çeviri: Başak Özay

Editör: Murat Çelikkafa