1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yunanistan bu kez umutlu

25 Şubat 2014

Yeniden Atina'ya giden troykanın Yunanistan’ın reformlarındaki ilerlemelerle ilgili raporunu mart ayında tamamlaması bekleniyor. Yunan hükümeti ise son rakamlar uyarınca bu kez oldukça umutlu.

https://p.dw.com/p/1BEki
Fotoğraf: dapd

Yunan Merkez Bankası’nın verilerine göre Yunanistan geçen yıl ithal ettiğinden çok daha fazla mal ve hizmet ihraç etti. Uzmanlara göre cari fazla söz konusu istatistiğin hazırlandığı son 66 yılda ilk kez kaydediliyor.

Atina Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olarak görev yapan Panayotis Petrakis'e göre cari işlemlerde kaydedilen yüzde ikilik artışın pek çok farklı nedeni var.

Petrakis "Birinci neden turizm gelirlerindeki yüzde 15'lik artış, ikincisi enerji ithalatı giderleri ve ısınma masraflarındaki önemli azalma, üçüncüsü Yunan ihracatının istikrara kavuşması... Bu anlamda küçük bir gerileme oldu ancak minimal düzeyde. Tüm bunlar birleşerek söz konusu fazlanın oluşmasına sebep oldu. Ancak temkinli davranmalıyız. Ekonominin yeniden işlemeye başlaması halinde buna bağlı olarak ithal mallarına talebi artıracaktır. Zira Yunanistan’ın üretimindeki ithalat payı oldukça yüksek" açıklamasını yapıyor.

Petrakis'e göre bu noktada önemli olan ise elde edilen rakamların kalıcı olması ve bir kerelik uygulamalar nedeniyle kaydedilmemiş olması. Ekonomi profesörü bu bağlamda olumlu bir büyüme endeksinin 2014 yılında elde edileceği görüşünde.

'Esas neden ikiz açık'

Uzmanlar Yunanistan ekonomisinin yaşadığı kâbusun esas nedenini ise “ikiz açık” şeklinde adlandırıyor. İkiz açık, bütçe dengesi ve cari dengenin her ikisinin de açık vermesi durumuna deniyor. Yani Yunanlar sadece ürettiklerinden daha fazla tüketmiyor, aynı zamanda devlet bu nedenle giderek daha fazla borçlanıyor.

Öte yandan Yunanistan son on yılda ilk kez devlet bütçesinin faiz dışı fazla verdiğini açıkladı. Yani devlet 2013 yılında harcadığından daha fazlasını toplamış oldu. Ancak faiz dışı fazlada eski borçların faiz yükü göz önünde bulundurulmuyor.

Yatırımcılar söz konusu gelişmeler karşısında temkinli. AB, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu temsilcilerinden oluşan troykanın Atina hükümetinin uyguladığı reformlarla ilgili mart ayında sunacakları raporu bekliyorlar. Takvimdeki bir diğer önemli tarih ise 23 Nisan. Bu tarihte Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) AB üye ülkelerinin kamu açıklarını açıklayacak.

Olumlu tabloya karşılık birçok uzman faiz dışı fazlanın sebebinin Yunanistan'ın borçlarını geciktirerek ödemesinde yattığını savunuyor. Ayrıca küçük işletmelerin yeni vergi uygulamaları uyarınca kamu teşebbüslerinden farklı uygulamaya tabi oldukları belirtiliyor. Buna göre devlete borcu olanlar yüzde 8,76 oranında temerrüt faizi öderken, devlet borçlarına uygulanan ceza faizi oranı ise yüzde 6.

'Detaylı bilgi nisan ayında'

Profesör Petrakis devletin henüz ödemediği borçlarının 7 ila 8 milyar euroya ulaştığını kaydediyor. Petrakis "Şu an için ortada kesin rakamlar yok. Troykayla bu konuda bir uzlaşmaya varılması olasılığı mevcut. Rakamların nasıl uygulanacağı konusunda açık bir bilgiye sahip değiliz. Doğrusu tam rakamın ne olduğundan ziyade, bu borç artışının bütçe fazlasına etkisine odaklanmak olacaktır. Şu anda böyle bir durum söz konusu değil. Ancak 23 Nisan'da bu konuda daha detaylı bilgilere sahip olacağız" diyor.

Uzmanların ortak görüşü ise Başbakan Antonis Samaras'ın hâlihazırdaki olumlu seyirden faydalanarak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde Yunanistan'ın borçlarının azaltılması yönünde bastıracağı.

Attika Bölgesi Ticaret Birliği Başkanı Dimitris Armenakis ise hükümetin ihtiyatlı davranması ve tasarruf önlemlerini daha iyi dengelemesi gerektiği görüşünde.

Armenakis "Geçen ekim, kasım ve aralıkta dip noktanın aşıldığı yönünde işaretler gördük. Çünkü piyasada ciddi bir canlanma yaşandı. Bu ocak ayında ise yeniden bir gerileme oldu. Bunun en önemli nedeni vergiler, sosyal güvenlik ve istihdam piyasasındaki yeni uygulamalarla ilgili farklı raporların ve hükümet raporlarının psikolojik etkisidir. Bu, psikolojinin ekonomiye etkisinin çok önemli bir kanıtıdır. Ne yazık ki hükümetler bunu çoğu zaman göz ardı ediyor" şeklinde konuşuyor.

©Deutsche Welle Türkçe

Yannis Papadimitriu / Banu Wöltje

Editör: Ahmet Günaltay