1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Yunanistan için 'kontrollü iflas' senaryosu

12 Eylül 2011

Rekor borçla çöküşün eşiğine gelen Yunanistan ekonomisi için AB’nin yüzlerce milyar euroluk kurtarma paketleri de çözüm olmadı. Avrupalı siyasetçiler ilk kez ‘kontrollü iflas’ seçeneğini dillendirmeye başladı.

https://p.dw.com/p/12Xdt
Fotoğraf: DW/BilderBox/dpa-picturealliance
Federal Alman Ekonomi Bakanı Philipp Rösler
Federal Alman Ekonomi Bakanı Philipp RöslerFotoğraf: dapd

 Federal Alman Ekonomi Bakanı Philipp Rösler, diğer Alman politikacıların dilinin bir türlü varmadığı şeyi hafta sonunda yüksek sesle söylemeye cesaret etti ve şöyle konuştu:

 “Euro'nun istikrara kavuşturulması doğrultusunda hiçbir tabunun olmaması gerekir. Nitekim, gerekli mekanizmalar kullanmaya hazır hale geldiğinde, son bir çözüm yolu olarak kontrollü bir iflasın yolunu açmak da düşünülebilir.”

Bavyera eyaletinde iktidarda olan Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi’nin Genel Başkanı Horst Seehofer’dan bu açıklamaya tepki gecikmedi. Seehofer, bu görüşün de nihayet dile getirilmesinden ‘çok memnun’ olduğunu vurguladı.

Borsaların tepkisi de bir o kadar belirgin oldu. Avrupa çapında hisse senedi kurları düştü, Alman Birleşik Borsa Endeksi DAX bir ara 5 bin puanın bile altına geriledi. Euro da Amerikan Doları karşısında değer kaybetti.

İflas, Euro’yu nasıl etkiler?

Bu açıklamanın ardından finans piyasalarının korunma altına alınması gerekliliği gündeme geldi. Çünkü bir iflas durumunda Yunanistan’a ödünç olarak verilen paraların kısmen buhar olması olası. Euro Bölgesi'ndeki ülkeler bugüne kadar Yunanistan’a milyarlık finans kaynağı sağlamışlar ya da kredi teminatı vermişlerdi. Hannover Üniversitesi Mali Bilimler Enstitüsü Başkanı Stefan Homburg, bu paralar buhar olduğunda, Euro kuşağı ülkelerinin borç dağının da otomatikman büyüyeceğini belirtiyor:

 “Beklediğim gibi gelişmeler olursa, yani Yunanistan’ın kendisine ödünç verilen paraları geri ödeyemeyeceğini söylediği anda -frene basılsın ya da basılmasın- Almanya’nın da borçları artar ve ödeme kabiliyeti tehlikeye düşer.”

Euro Bölgesi'nde dinamo etkisi

Finans piyasaları bu duruma iki şekilde tepki verebilir: Euro kuşağındaki ekonomik açıdan zayıf konumlu ülkelere ödünç para vermeye yanaşmaz. Öte yandan Euro Bölgesi'ndeki diğer ülkelere ilişkin spekülasyonlar yapılmaya başlar; "Yunanistan iflas etti, şimdi sırada kim var?" diye... Yani iflas durumu domino taşları misali diğer zayıf konumdaki ülkelere de sirayet edebilir.

Alman Federal Meclisi’nde ana muhalefet konumundaki Sosyal Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Sigmar Gabriel ise Yunanistan para birliğinden ayrılsa bile, bunun mevcut kritik durumu değiştirmeyeceği görüşünde. Gabriel, şunları kaydediyor:

 “Yunanistan Euro Bölgesi'ni terk etse bile sorun çözülmüş olmaz. Finans piyasaları o zaman da İrlanda’yı, Portekiz’i, İspanya’yı ve bir zaman sonra İtalya’yı da test etmeye başlayacak. İşte o takdirde de Euro konusunda hızla Almanya-Fransa sınırına ulaşmış oluruz.”  

Yunanistan’ın tasarrufa giderek içinde bulunduğu mali krizden kurtulması imkânsız görünüyor. Nitekim Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, Yunan ekonomisinin bu yıl içinde yüzde beş oranında küçülme yaşayacağını ilan etti. Bu durumda Euro Bölgesi'ndeki ülkelerin ortaklaşa olarak borçlanmaları tartışması yeniden gündeme geliyor. Bunun risklerinin ise Yunanistan’ın iflasının olası sonuçlarından daha az olduğuna da işaret ediliyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Andreas Becker / Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Murat Çelikkafa