Yunanistan'a yardım şekilleniyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas Sarkozy, Yunanistan’a verilmesi planlanan milyarlık finans yardımları konusunda uzlaştı. Brüksel'deki zirvede varılan uzlaşmaya göre, hem Euro bölgesinde -isteyen ülkeler- gönüllülük temelinde kredi sağlayacak, hem de Uluslararası Para Fonu’ndan finans yardımları gelecek.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, AB Zirvesi’nin açılışı öncesinde, “daha şimdiden Yunanistan’a ortak yardımda bulunulacağı işareti verilmemesi gerektiğini” savunuyordu. Ancak Brüksel’e gelmesiyle birilikte uzlaşmaya hazır olduğunu belli etti.

Merkel, “Hem Uluslararası Para Fonu IMF'den yapılacak yardımların, hem de ikili anlaşmalara bağlı finans yardımlarının dikkate alınmasını öneriyorum; tabii ki Yunanistan para kaynağı bulamadığı takdirde, son çare olarak” ifadesini kulandı.

Ancak AB içinde “son çare önerisine” kuşkulu bakanlar da yok değil. Bu isimler arasında AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ya da birliğin para işlerinden sorumlu üyesi Olli Rehn’i saymak mümkün. Diğer bazı üye ülkelerin devlet başkanları ile birliğin dönem başkanlığını yürütmekte olan İspanya Başbakanı Jose Luis Zapetero da çekimser olanlardan. Zapatero, zirvenin açılışından kısa bir süre önce işçi ve işveren temsilcileriyle yaptığı görüşmeden sonra, Avrupa’nın Euro konusundaki sorumluluğunu, “Euro'nun gücünü muhafaza etmenin hayati önemi var. Ve bizim şu anda Yunanistan’da yaşanan Euro bölgesine ait sorunlara Avrupai çözümler bulmamız gerekiyor” sözleriyle hatırlatmıştı.

IMF'ye yeşil ışık

Ne var ki muhalif konumdaki Zapatero bile, Uluslararası Para Fonu IMF’nin finans yardımlarına artık peşinen karşı çıkmıyor. Ancak birliğe üye tüm ülkelerin ümidi, Yunanistan’ın uygulamaya koyacağı tasarruf politikaları sayesinde kendi kendine yardımı başarması ve dışarıdan taahhüt edilen finans yardımlarına gerek kalmaması.

AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso ise AB’nin daha fazla rekabet gücüne kavuşmasını hedefleyen “2020 Stratejisi”ni savundu. Barroso, “Eğer övünç duyduğumuz Avrupa sosyal modelini muhafaza etmek istiyorsak, o zaman rekabet gücümüzü artırmaya yönelik önlemlere, yeniden ekonomik büyümeye götürecek reformlara yatırım yapmamız gerekir ki, bu ekonomik krizin olumsuz sonuçları ortaya çıkmasın. Ancak ekonomik büyümenin sürekli olması ve herkesi kapsaması gerekir” diye konuştu.

Ashton’dan diplomasi önerisi

AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'dan ise bir Avrupa Diplomasi Dairesi oluşturulması önerisi geldi. Böyle bir dairenin neden önemli olduğunu, “Gücümüzü ancak tüm araçları birarada kullanırsak belli edebiliriz. Yani ekonomik, siyasi, kalkınma, güvenlik politikaları ve krizlerin üstesinden gelinmesine ilişkin araçlar, uzun vadeli angajmanlar, bunların hepsini birarada, ortak bir siyasi strateji etrafında kullanmalıyız” sözleriyle izah etti.

Ancak AB zirvesinin açılışında Yunanistan’a yapılacak finans yardımlarının, hem Barroso’nun “2020 Stratejisi” adlı projesini, hem de Ashton’ın Diplomatik örgütlenme önerisine ilişkin tartışmaları gölgede bıraktığı yorumları yapıldı.

© Deutsche Welle Türkçe

Christoph Hasselbach / DW Brüksel

Editör: Ahmet Günaltay