1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Zirve öncesi uzlaşma arayışları

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu14 Haziran 2005

AB zirve öncesi yapılan hazırlık toplantıları ve ikili temaslar, üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların zirvede aşılmasının kolay olmadığını gösteriyor. Bütçe krizine neden olan İngiltere Başbakanı Tony Blair, Schröder’den sonra bugün Chirac’la bir araya geliyor...

https://p.dw.com/p/Aan0
İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder
İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Almanya Başbakanı Gerhard SchröderFotoğraf: AP

AB’de anayasa referandumlarının ardından patlak veren kriz, 2007-2013 bütçesi konusunda yayılarak derinleşiyor. İngiltere’ye uygulanan özel indirime karşı çıkan Fransa ve Almanya’yı ikna etmeye çalışan İngiltere Başbakanı Tony Blair, 16-17 Haziran tarihlerinde yapılacak zirve öncesi soruna çözüm bulma çabasında. Bütçe sorununu görüşmek üzere dün Berlin’de bir araya geldiği Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’i ikna edemeyen Blair bugün de Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’la Paris’te görüşecek.

Blair, Schröder’le görüşmesinde bütçe konusunda çağın gereklerinin düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Herkesin adil bir çözüm istediğine dikkat çeken Blair, “Ancak adil bir çözüm, tüm boyutları gözönünde bulunduracak, Avrupa maliyesini dikkate alacak bir şekilde olmalı. 21’inci yüzyılda AB’nin karşı karşıya bulunduğu önemli zorluklar var. Soru, bu zorlukları aşmada ve AB’nin gelecekteki finansmanında doğru yolun ne olduğu“ diye konuştu.

“Biz imzalanmış anlaşmaları dikkate alırız“

Schröder ise AB tarım politikası ile ilgili anlaşmaya 2002 yılının Ekim ayında varıldığını, bu anlaşmanın 2007-2013 bütçesine hazırlıkların bir aşaması olarak oybirliğiyle kabul edildiğini hatırlatarak, “Bu değiştirilebilir mi, yarın Fransa’daki temaslarınızda Cumhurbaşkanı Chirac ile görüşürsünüz. Ancak biz Almanlar, imzalanmış anlaşmalara bağlı insanlarız. Tarım politikası konusunda imzalanmış anlaşmaları dikkate almanız gerekir“ yanıtını verdi.

Schröder, 16-17 Haziran’daki liderler zirvesinde uzlaşmaya varılma şansı ve uzlaşmaya varılamazsa ne olacağı yönündeki bir soruyu şöyle yanıtladı:

“Daha müzakereler öncesinde, uzlaşamazsak ne olur diye düşünürsek çok büyük bir hata yapmış oluruz. Sonuçta adil bir uzlaşı çıkması iki tarafın da çıkarına. Uzlaşmaya varılamayacağı yönündeki her tür spekülasyon yapıcı değil, yıkıcı olacaktır. Umarım iyi bir sonuca varırız. Söylediğimiz gibi Almanya Avrupa’nın çıkarları doğrultusunda katkıda bulunmaya hazırdır. Ama diğer ortaklarımızdan da milli egoistliklerini bir kenara bırakmalarını bekliyoruz.“

Bütçe kavgasının nedeni

İngiltere ile Fransa ve Almanya’yı karşı karşıya getiren bütçe tartışmasının temeli, İngiltere’nin 1984 yılında elde ettiği katkı payı indirimine dayanıyor. İngiltere o dönemde tarım sektörünün yapısı gereği AB tarım teşviklerinden çok daha az yararlanacağını gerekçe göstererek bu ayrıcalığa sahip olmuştu. Avrupa Komisyonu’nun hesaplamalarına göre bu indirim sayesinde İngiltere sadece bu yıl 4 milyar 600 milyon euro tasarruf edecek. Karşı cephe ise İngiltere’nin ekonomik büyümesindeki patlamaya işaretle artık böyle bir ayrıcalığa gerek olmadığını savunuyor.

İngiltere’nin bu talep karşısında Fransa’ya karşı yaptığı çıkış ise krizin derinleşmesine neden oldu. İngiltere, özel indirimi tartışmak yerine en fazla Fransa gibi ülkelerin yararlandığı cömert tarım teşviklerinin tartışılması gerektiğini savundu ve İngiltere’ye uygulanan indirimin tehlikeye girmesi durumunda bütçe anlaşmasını veto etme tehdidinde bulundu. İngiltere Başbakanı Tony Blair, “AB’de sadece yüzde 5’lik kesim tarım alanında istihdam edilirken AB bütçesinin yüzde 40’ının tarıma ayrılması çağın gereklerine uygun değildir“ diyerek tartışmaya son noktayı koydu.