1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

"Zirvedeyken veda ettik“

16 Mayıs 2011

Son yolculuğunu 9 Mart’ta tamamlayan uzay mekiği Discovery’nin kaptanı astronot Steven Lindsey, misyonuyla ilgili gazeteci Sema Emiroğlu’na değerlendirmelerde bulundu.

https://p.dw.com/p/11GkT
Steven Lindsey
Steven LindseyFotoğraf: NASA

Altı kişiden oluşan astronot ekibiyle birlikte Washington'daki NASA merkezine gelen Steven Lindsey, Beyaz Saray’da Başkan Barack Obama tarafından kabul edildi. Lindsey’e yönelttiğimiz sorular ve verdiği yanıtlar, özetle şöyle:

- Discovery’yi 13 günlük çok başarılı bir misyonun ardından yeryüzüne son kez indirdikten sonra, uzay mekiğinin “mükemmel” durumda olduğunu ve kusursuz biçimde işlediğini söylediniz. Ama mekik son uçuşunu yapıyordu ve ardından emekli oldu. Bu durumda çelişkili duygular yaşadınız mı?

Discovery'nin son ekibi NASA merkezinde toplantı düzenledi
Discovery'nin son ekibi NASA merkezinde toplantı düzenlediFotoğraf: DW


LİNDSEY:
Evet, iki şey var bu konuda: Uzay mekiği programını sona erdirme kararı, zaten bir kaç yıl önce alınmıştı. Eğer uçmaya devam etseydik, mekiklerin 2010-2011 zaman diliminin ötesinde de uçabileceklerini yeniden belgelememiz gerekecekti. Yeni bir uzay aracına sahip olunca da, dünya yörüngesinin ötesine gidecek ve gezegenler arası yolculuğa başlayacaktık. Dolayısıyla tüm bu kararlar o zaman alınmıştı. Bununla birlikte, 30 yıllık başarının ardından mekik programının bittiğini görmek de gerçekten üzüntü verici. Bütçe açısından ve diğer bakımlardan maalesef başka bir şansımız yoktu. Ama uzay aracıyla ilgili olarak, son uçuşumuzu şimdiye kadarki en güvenli uçuşu yapmak istediğimizi her zaman söyledik. Mekik programını da böylesine mükemmel biçimde uçan bir araçla sonlandırmak istersiniz zaten. Discovery üzerinde çalışan herkesle, program yöneticileriyle konuşursanız, onlar da aynı şeyleri söyleyecektir. Mekik en yüksek noktadayken görevinden ayrılsın istedik. Sahada vaktinden fazla kalan bir beyzbol oyuncusu gibi değil, işinin zirvesindeyken sahalara veda eden oyuncu gibi...

- 25 yıl da uçan bir araç için oldukça uzun bir ömür, değil mi?

LİNDSEY: Daha uzun süre uçan uçaklar var, ama mekiklerin ömrü, 10 yıllık bir zaman süresinde 100 misyonluk uçuş için tasarlanmıştı. Oysa biz neredeyse 30’u aşkın yıl içinde 39 misyon yaptık bu mekikle. Dolayısıyla bu ömrün ötesine geçmek, örneğin 2020-2025’e kadar uzatmak için aracın parçalarını tümüyle söküp çıkarmak, içindeki kablolara, normalde ulaşamadığımız bütün herşeye bakmamız gerekecekti. Bu da mekiğin daha uzun süreli uçabileceğinin yeniden tescil edilmesini gerektirecekti. Dolayısıyla bizler için acı-tatlı bir durum, ama mekiğin zirvedeyken veda etmesi iyi bir şey.

- NASA, Discovery’nin Washington’daki Smithsonian Uzay-Havacılık Müzesi’ne kaldırılıp sergilenmesini kararlaştırdı. Müzeyi gezecek kişiler için sergi konusunda rehberlik yapacak olsaydınız, bu mekiği üç defa uçurmuş bir kişi olarak onlara neler anlatırdınız?

LİNDSEY: Müzeye gelen kişiler sergideki mekikleri görüp dolaştıkları zaman, bu uzay araçlarını bizim uçurduğumuz biçimde anlamalarını isterdim; bu mekikler üzerinde çalışan Kennedy Uzay Merkezi’ndeki teknisyenler gibi, bunları analiz eden mühendisler gibi, bu mekikleri idare eden uzay programı yöneticileri gibi anlamalarını isterdim. Birileri bu mekikleri dolaştığı zaman, “bu aracın yük taşıyan bölümünde işlem yapmak nasıl bir şeydi? Kokpitte bu aracı uçurmak nasıl bir şeydi? Sistemleri test eden bir teknisyen olmak nasıl bir şeydi? Mekiği uzay yolculuğuna hazırlamak nasıl bir şeydi” diye sormalarını ve bunu görebilmelerini isterdim. Mekiğin tüm hikayesini anlatabilmek için bu şart, çünkü hikaye sadece mekikteki astronotlardan ibaret değil. Hikaye, tüm mekik programını ve onu nasıl yürüttüğümüzü içeriyor. Eğer mümkünse, müzeye gelenlerin mekiğin orta katında yürümelerini, o katta olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamalarını isterdim. Aynı şekilde uçuş katına çıkmalarını ve o katta olmanın ne demek olduğunu, orada Uzay İstasyonu ile buluşup kenetlenmenin nasıl yapıldığını, robot kolun nasıl idare edildiğini, mekiğin nasıl uçurulduğunu görebilmelerini isterdim. Bunu yapabilmek için muhtemelen tüm aracı söküp parçalara ayırmak mümkün değil, ama bunu yapmanın simülatör ve maket gibi başka yolları var. Dolayısıyla mekikleri alıp sergileyecek tüm müzelerin, gerçekten geniş kapsamlı bir sergi hazırlamalarını ve bu sergiyi görüp ayrılan kişilerin “bunun ne olduğunu anladım” diyebilmelerini umuyorum, zira eğer sadece aracı sergiler ve başka bir şey yapmazsanız, o zaman herkes buna bakıp “bu sadece bir kalıntı” der. Biz bunu istemeyiz, mekik programının geride bıraktığı mirası yakalayabilmelerini isteriz.

- Tüm NASA ve uzay mekiği yöneticileri, bu misyonunuzu “mükemmel” sözüyle tanımladılar, bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?

Steven Lindsey
Steven LindseyFotoğraf: DW


LİNDSEY: Bence başarı tüm ekibe ait. Bu misyonu yürüten olağanüstü uçuş direktörlerimiz vardı. Fırlatmada yaşanan teknik sorunlar ve ertelemeler yüzünden bir yığın değişikliklere maruz kaldık, örneğin uçuşumuz ertelendikçe, birlikte çalışacağımız Uzay İstasyonu mürettebatı da sürekli olarak değişti. Ama uzay mekiği programı yöneticileri, harika bir iş çıkardılar. Bu misyonları biraraya getirmek o kadar çok kişinin katkısını gerektiriyor ki, ben bu başarıdan hepsine pay çıkarıyorum. Hepsinin bunda rolü var, hepsi bu misyonu mümkün kıldı. Biz sadece misyonu uygulayan kişiler olduk.

- Sizce bu misyonun en özel, en unutulmaz yönü neydi? Tabii Discovery'nin sonuncu uçuşuydu, ama onun dışında bu misyondan her zaman hatırlayacağınız özel bir şey var mı?

LİNDSEY: Diğer her misyonda olduğu gibi bunun da en özel olan yanı, bu uçuşta ne yaptığınız değil, misyonu yerine getirmek için kiminle beraber uçtuğunuz. Dolayısıyla en özel olan yanı, ekibimdeki diğer astronotlardı. Adeta en iyi arkadaşlarımla uçmuş gibi oldum. Çektiğimiz video filmlerinde de başlangıçtan sonuca kadar bunu görebilirsiniz.

- Ekibinizdeki en kritik uzay yürüyüşünü (EVA) yapmak için aylarca eğitim gören astronot Tim Kopra, uçuşa bir ay kala bisiklet kazası geçirdi ve ekip dışı kaldı. NASA tarihinde ilk kez bir astronot, uçuşa bu kadar yakınken misyon dışı kaldı. Onun yerini nasıl bu kadar kolay ve çabuk biçimde doldurdunuz?

LİNDSEY: Evet, kaza olur olmaz bir toplantı yapıp ne yapacağımızı görüştük. Astronot ekibimizi Kopra’nın eksikliğinde nasıl eğiteceğimiz, Kopra’nın yerine geçen Steve Bowen’ın nasıl eğitileceği konusunda konusunda karar vermek için yetki istedim. Uçuş direktörlerimiz ve eğitmenlerimizle birlikte çalıştık. Tim’in yokluğunda normal eğitim programına uyamayacağımızı biliyorduk. Steve’in sadece uzay yürüyüşlerine (EVA) odaklanması ve Tim’in uçuş mühendisliği görevini devralmaması gerektiğini düşündük ve bu işi, ekipteki başka bir astronota vermeyi kararlaştırdık. Dört haftalık süre, Steve’in EVA eğitimi için yeterli oldu ve her şey yolunda gitti. Eğer bu sürenin yeterli olmadığını düşünseydim, “hayır, bunu yapamayacağız” derdim ve öyle bir durumda misyonu ertelemek için yetki almıştım.

© Deutsche Welle Türkçe


Söyleşi: Sema Emiroğlu - Washington


Editör: Nihat Halıcı