1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çevre için zihniyet değişikliğine çağrı

Derleyen: Başak Özay29 Ekim 2008

Doğayı Koruma Vakfı WWF, iki yılda bir küresel çevre sorunlarına dikkat çeken "Living Planet Report"'u açıklıyor. 2008 yılı raporuna göre, zamanında adım atılmazsa 2035'ten sonra yeni bir gezegen bulmak gerekecek.

https://p.dw.com/p/Fjuw
Doğayı Koruma Vakfı WWF, herkesi doğayı korumak için harekete geçmeye davet ediyor
Doğayı Koruma Vakfı WWF, herkesi doğayı korumak için harekete geçmeye davet ediyor

Doğayı Koruma Vakfı, dünyanın durumunu incelediği 2008 yılı raporunun ortaya koyduğu dramatik sonuçların ardından, bütün siyasileri ve halkı çevrenin korunmasına karşı daha duyarlı olmaya çağırdı. Vakfın Doğayı Koruma Kolu Başkanı Christoph Heinrich "çevre politikalarında acil olarak bir zihniyet değişikliğine ihtiyacımız var, ancak yalnızca politikada değil günlük hayatta her bir bireyin de çevreye karşı sorumlu olması ve tutumunu bu doğrultuda değiştirmesi gerekiyor" dedi. Heinrich'e göre herkes kendi yaşam keyfini kaçırmadan doğayı korumak için harekete geçebilir. Vakıf sanayinin, binaların ve otomobillerin enerji tasarrufuna olanak sağlayacak şekilde dönüştürülmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca altı önemle çizilen bir konu da dünyada yenilenebilir enerjilere ağırlık verilmesi.

Dünyaya ömür biçildi

Doğayı Koruma Vakfı dünyanın kötüye kullanıldığını belirtiyor ve insanlığı uyarıyor. 2006 yılında açıklanan raporun sonuçlarıyla, bu yılki raporun sonuçları kıyaslandığında durumun vahameti ortaya çıkıyor. Raporu hazırlayan uzmanlara göre, şu ana kadar mevcut doğal kaynakların üçte birinden fazlası tüketildi; eğer doğal kaynaklar aynı hızla tüketilmeye devam ederse, 2035 yılından sonra insanların kendilerine yaşayacak yeni bir dünya bulması gerekecek. Zira dünya o günkü haliyle insanların beslenme, enerji ve yaşam alanı ihtiyaçlarını karşılayamayacak. 2006 yılındaki raporda bu tarih 2050 olarak öngörülmüştü.

Küçük önlemler büyük katkı sağlayabilir

Doğayı Koruma Vakfı'ndan Christoph Heinrich, ailelerin bile çevrenin ve doğanın korunması için etkin önlemler alabileceği kanısında. Örneğin lambalarda tasarruflu ampullerin kullanılması, evlerin iyi şekilde izole edilmesi, hibrit otomobillerin tercih edilmesi ve daha az uçak yolculuğu çevre bilincine sahip bireyler tarafından kolaylıkla alınabilecek önlemler. Heinrich, "Hiç kimse üşümesin tabii ki, yüksek yaşam standardımız korumaya devam edeceğiz" diyor, ancak ekliyor: "Hepimiz doğal kaynakları daha akıllıca kullanmalıyız."


Uzman, enerji tüketimini azaltmak için evlerde de çağdaş ısıtma ve klima sistemlerinin kullanılması gerektiğini belirtiyor. Amacın, "pasif enerji evleri" adı verilen ve kömüre, doğalgaza ihtiyaç kalmadan kışın bile güneş enerjisi ile ısınmayı sağlayan akıllı evler olduğunu belirten Heinrich, "Almanya'da bu evlerden binlerce var, umarız ki 2020 yılından itibaren bu yapı mantığı her yerde esas alınır" dedi.

Ekolojik krizin sonuçları ağır olacak

Doğayı Koruma Vakfı'nın biyolojik çeşitlilik tehlikeli derecede azalmaya devam ediyor. Living Planet endeksi adı verilen ve omurgalı hayvanların çeşitliliğini ölçen bir endeksin verilerine göre omurgalı hayvan türlerinde 35 yıl önceye göre üçte bir oranında azalma yaşandı. Doğayı Koruma Vakfı uzmanı Christoph Heinrich "ekolojik kriz bizi mevcut finans krizinden çok daha kötü etkileyecek, bugün ya da yarın bütün ülkelerin refahını ve kalkınmasını tehlikeye düşürecek" dedi. Buna, doğal kaynakların etkin ve verimli kullanılmamasının yanı sıra ormanların yok edilmesi, iklim değişikliği, çevre kirliliği ve balıkların azalması neden gösteriliyor.