1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD istihbaratından Bush’u zorlayan rapor

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu4 Aralık 2007

ABD gizli servislerinin hazırladığı rapora göre İran artık nükleer silah üretmeye çalışmıyor. Raporun ilişkilerde yeni bir dönem başlatabileceği belirtiliyor. Demokratlar da İran siyasetinde değişim çağrısında bulundu.

https://p.dw.com/p/CWXu
ABD istihbaratı İran'ın nükleer silah programına 2003 yılında son verdiğini belirledi.
ABD istihbaratı İran'ın nükleer silah programına 2003 yılında son verdiğini belirledi.Fotoğraf: AP

Amerikan istihbarat kuruluşlarının İran ile ilgili son raporu üzerine tartışmalar sürüyor. 16 istihbarat kuruluşunun raporuna göre İran nükleer silah programını 2003 yılında durdurdu ve sonra yeniden başlatmadı. İran'ın bu adımının uluslararası baskıdan kaynaklandığı değerlendirmesinde bulunuluyor raporda.

Beyaz Saray’ın değerlendirmesi

Amerikan istihbarat teşkilatları ayrıca İran'ın büyük ihtimalle 2015 yılına kadar teknik olarak atom bombası için gerekli miktarda plutonyum üretemeyeceğini belirtiyor. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Stephen Hadley raporla ilgili şunları söyledi: "İran'ın özellikle de uluslararası baskı nedeniyle nükleer programını 2003 yılında durdurduğunu tahmin ediyoruz. Bu daha çok, İran'ın masraf-fayda prensibini uyguladığına işaret ediyor. İran'ın siyasi, ekonomik ve askeri sonuçlarını düşünmeden mümkün olduğunca hızlı bir şekilde nükleer silah sahibi olmak istemediğini gösteriyor."

İran memnun

Amerikan istihbarat raporu İran'da olumlu yankı buldu. İran Dışişleri Bakanı Manuçehr Mutteki, ABD'nin sonunda gerçekçi bir tutum takınmasının memnuniyet verici olduğunu söyledi. Mutteki, "Tüm dünya, İran'ın nükleer faaliyetlerinin barışçı hedeflere hizmet ettiğini anlıyor" şeklinde konuştu.

Baradey’den destek


Amerikan istihbarat raporuna bir destek de İran'ın nükleer faaliyetlerini denetleyen BM'ye bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan geldi. Ajans'ın başkanı Muhammed el Baradey, Amerikan raporunun Ajans'ın bulgularıyla örtüştüğünü belirterek, "İran'ın şu anki ve geçmişteki nükleer faaliyetleriyle ilgili açıklığa kavuşturması gereken noktalar hala bulunmaktadır. Ancak yine de elimizde şu an bir nükleer silah programı yürütüldüğüne ya da gizli tesisler bulunduğuna dair hiçbir somut veri yoktur" şeklinde konuştu. El Baradey, Amerikan istihbarat raporunun İran krizinin yatışmasına ve İran'ın BM ile daha sıkı işbirliği yapmasına yardımcı olabileceğini de belirtti.


Telefonla Bush-Putin görüşmesi

İran'ın nükleer programının en büyük destekçisi Rusya

ABD Başkanı George Bush'un Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i telefonla arayarak İran'ın nükleer programı konusunu görüştüğü bildirildi. Kremlin'den yapılan açıklamada görüşmenin 40 dakika sürdüğü ve İran'ın nükleer programının görüşüldüğü kaydedildi.
İran'ın nükleer konulardaki başmüzakerecisi Said Celali de bugün Moskova'daydı. Devlet Başkanı Putin, Celali'ye, İran'ın nükleer programının şeffaf olması ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın kontrolünde yürümesi gerektiği mesajını verdi. İran'ı destekleyen bir diğer ülke, Çin Halk Cumhuriyeti de İran sorununun barışçı yollardan çözülmesi talebini yineledi. Çin Dışişleri Bakanı Yang Jiechi'nin Amerikalı meslektaşı Condoleezza Rice ile bu konuda bir telefon görüşmesi yaptığı bildirildi.


İsrail tatmin olmadı

İran'ı en büyük stratejik tehlike olarak gören İsrail ise rapora şüpheyle yaklaştı. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak yaptığı açıklamada, "İran 2003 yılında bir süre nükleer programını durdurmuş gibi görünüyor. Ama bildiğimiz kadarıyla sonradan yeniden başlatılmış olması gerek" dedi. İsrail Başbakanlık sözcüsü ise istihbarat raporları konusunda konuşmanın alışıldık birşey olmadığını belirterek konuyla ilgili yorum yapmaktan kaçındı. İsrail medyası, Amerikan istihbarat raporundaki sonuçların verilerin değil, yorum farklılığından kaynaklandığını ve İsrailli yetkililerin Amerikan meslektaşlarıyla kamuoyu önünde ters düşmemek için yorum yapmamayı tercih ettiklerini belirtiyor.

AB’den diyalog-baskı yaklaşımı


AB ise son Amerikan raporuna rağmen uranyum zenginleştirme programını durdurması için İran'a baskıyı sürdürmekten yana. AB'nin Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana Amerikan istihbarat raporunun, AB'nin İran'a yönelik 'diyalog-baskı' yaklaşımını değiştirmediğini vurguladı. İran konusunda ABD ile aynı çizgide yer alan İngiltere de İran'a uluslararası baskının artırılması için çalışmayı sürdüreceğini açıkladı. Fransız Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da İran'ın uluslararası yükümlülüklerine saygı duymadığı, baskının sürdürülmesi gerektiği kaydedildi.

Siyasi gözlemciler ise Amerikan istihbarat raporunun Amerikan yönetimindeki şahinlerin elini zayıflatacağı görüşünde.