Irkçılık Avrupa'da yayılıyor

Viyana’daki Avrupa İnsan Hakları Ajansı’nın tespitlerine göre 2000 yılından bu yana Almanya ile diğer yedi Avrupa Birliği ülkesindeki ırkçı eylemlerde artış kaydedildi. Son haftalarda Almanya’nın iki eyaletinde yaşanan ırkçı saldırılar sorunu yeniden gündeme getirdi ama yabancı düşmanlığı ve aşırı sağcılık aslında hemen hemen bütün Avrupa’da günlük yaşamın bir parçası.

2005 yılında Almanya’da işlenen yabancı düşmanı suçların sayısı 16 bini buluyordu. İngiltere 58 bin ırkçı eylemle Avrupa birincisiydi. Danimarka’da yabancıları hedef alan saldırılar son yıllarda yüzde 70 oranında arttı. Fransa, İrlanda, Polonya, Finlandiya ve Slovakya da sabıkası artan Avrupa ülkelerinden. İsveç, Avusturya ve Çek Cumhuriyeti’nde ise ırkçı eylemler son yıllarda geriledi.

İstatistikler tam gerçeği yansıtmıyor

Avrupa Birliği’nin yabancı düşmanlığıyla mücadele talimatnamesi çoğu üye ülkede tam anlamıyla uygulanmadığı için asayiş olaylarında yabancı düşmanlığının rol oynayıp oynamadığını kestirilemiyor. Bu nedenle de istatistiklerin gerçeği tam olarak yansıttığı söylenemez. Avrupa Parlamentosu’na sunulan İnsan Hakları Ajansı raporunda ulusal hükümetlerden azınlıklara ve yabancılara uygulanan ayrımcılığa son verilmesi ve yabancılar arasındaki yüksek işsizliğe çare aranması talep ediliyor.

Bu alanlarda hükümetleri aydınlatıp göçmenlerle yerli nüfus arasındaki eşitsizliğin ortadan kaldırılmasına çalışan derneklerden biri de Almanya’nın Köln kentinde faaliyet gösteriyor. ‘Sağa Karşı İttifak’ adı altında birçok derneğe çatı oluşturan bu grup, yabancı oranının yüksek olduğu semtlerde aydınlatma ve gerginlikleri azaltma çalışmaları yapıyor, polise yardımcı oluyor ve okullarda, şiddet ortamından kurtulma yöntemleri hakkında öğrencileri bilgilendiriyor.

Farklı örgütlenmeler mevcut

Civis adlı medya vakfının çalışma tarzı farklı. Civis, 20 yıldır göçmenlerin topluma uyumunu işleyen medyatik yayınlara ödül veriyor. Radikalizm ve ırkçılıkla mücadelede kaydadeğer başarı sağlayan radyo ve televizyon yayınları Civis tarafından ödüllendiriliyor. Vakıf başkanı Michael Radix vakfın ödüle layık gördüğü programların, ‘iyiler’ tarafından ‘iyiler için’ yapıldığı ve ‘kötülere’ ulaşamadığı iddiasına katılmıyor.

Radix, “Kötü yoktur, iyi de yoktur. Biz ‘iyi insan ödülü’ dağıtmıyoruz. Taraftar grubu oluşturup birbirimizi övmeye değil, eğlence programı dahi olsa, bir yayında kitlelere ulaşabilecek bilgi payı olup olmadığına bakarız. Değerlendirdiğimiz yayınların 30 milyonluk dinleyeci ya da seyirci potansiyeline sahip olması bizim ‘sadece iyilere’ ulaşmadığımızın kanıtıdır” diyor.