1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Westerwelle’den hızlı başlangıç

30 Ekim 2009

Almanya’nın yeni Dışişleri Bakanı Westerwelle görevine hızlı bir başlangıç yaptı ve Brüksel’deki AB Zirvesi'ne katıldı. Westerwelle izleyeceği politikanın ipuçlarını verdi.

https://p.dw.com/p/KIsn
Fotoğraf: DPA

Alman siyasetinin liberal kanadını temsil eden Guido Westerwelle, yeni görevini selefi Frank–Walter Steinmeier'den Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlenen bir törenle devraldı. Devir- teslim töreninde Alman dış politikasının temel prensiplerine bağlı kalacaklarını belirtti ve biraz da temkinli konuştu:

“Hiçbir zaman yükseklerden uçmamamız gerekiyor, farklı bir yoldan giderek çığır açmak gibi bir durum söz konusu değil. Biz ortaklarımızla yan yana olduğumuz takdirde, politikalarımızın her zaman başarılı olacağını düşünüyoruz. Ancak bununla birlikte, sahip olduklarımızdan daha azını elbette yapmayacağız.”

Westerwelle'nin bu açıklaması ile Alman dış politikasında bir devamlılığın söz konusu olacağı aşikâr, ancak yeni Dışişleri Bakanı kendi imzasını taşıyan girişimlerde de bulunmak istiyor. Almanya'nın özellikle Doğu Avrupa'daki komşularıyla ilişkilerini derinleştirmek isteyen Westerwelle, Doğu'daki ve Batı'daki komşuları ile ilişkileri aynı hizaya getirilmesi gerektiğini söylüyor.

Westerwelle, Türkiye'nin AB üyeliği konusunda ise tutumunu baştan net bir şekilde ortaya koymuştu ve bu, Merkel'in partisiyle imzaladığı koalisyon protokolüne de yansıdı. Westerwelle, Türkiye karşıtı bir politika izlemeyecek, ama AB üyeliğine de tam destek vermeyecek.

Öncelik Avrupa politikası

Westerwelle'nin temel hedeflerinden biri de ülkesinin Avrupa politikasını güçlendirmek. Görevini devralır almaz soluğu AB liderler zirvesine katılmak üzere Brüksel'de alan Westerwelle, Avrupalı mevkidaşlarına da işbirliği mesajı verdi:

“Görevimin ilk gününde yeni meslektaşlarımla bir araya gelme imkanı bulmak, büyük şans. Ülkem ve Avrupa için ortaklaşa iyi sonuçlara ulaşabileceğimizden eminim.”

Yeni dönemde ABD ile ilişkilerde de köklü bir değişiklik beklenmiyor. Ancak Westerwelle, ABD Başkanı Barack Obama'nın nükleer silahsızlanma girişiminden yola çıkarak Washington'la masaya oturmak ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Almanya’da bulunan nükleer silahlarını geri çekmesini sağlamak istiyor. Bununla birlikte Westerwelle Washington'da pek tanınmıyor ve Berlin'den aniden gelen bu öneriye nasıl bir yanıt verileceği bilinmiyor.

Westerwelle'nin ABD dışında zorlu duraklarından biri de İsrail olacak. İsrail ve Almanya arasındaki özel ilişkiler çerçevesinde yeni Dışişleri Bakanı ilk ziyaretlerinden birini İsrail'e yapacak. Hür Demokrat Partili politikacıların İsrail'i eleştiren açıklamaları nedeniyle İsrail basını Westerwelle ismine dikkatli yaklaşıyor. Ancak bir yandan da Hür Demokratların da İsrail'le süregelen geleneksel ilişkilere bağlı kalacağı vurgulanıyor.

İngilizcesi sorun olur mu?

Ancak Guido Westerwelle ile ilgili en çok merak edilen ise İngilizce'ye hakimiyeti. Seçim günü BBC muhabirinin İngilizce olarak yönelttiği soruya kızan Westerwelle, “Anlayışınızı rica ediyorum, ancak Almanya'da Almanca konuşulur” diyerek, muhabirin sorusunu Almanca olarak tekrar etmesini istemişti. Bu olay Westerwelle'nin İngilizce'ye hakimiyeti konusunda spekülasyonlara neden olurken, İtalyan Dışişleri Bakanı Franco Frattini bu konuya açıklık getirdi ve Westerwelle'nin akıcı bir şekilde İngilizce konuştuğunu belirterek yardıma ihtiyacı olmadığını söyledi.

DW/Ajanslar, HK/DA