Siemens'le barış

Yunan medyasında yer alan haberlere göre, Alman ileri teknoloji ve sanayi şirketi Siemens ile Yunan hükümeti arasında, geçmişteki rüşvet skandallarına ilişkin olarak uzlaşmaya varıldı. Uzlaşmaya göre, Siemens geçmişteki zararın telafisi için 170 milyon euro tazminat ödeyecek. Ancak tazminatın Yunan hükümetinin arzu ettiği şekilde tamamının peşin olarak değil, kısmen peşin olarak ödeneceği kısmen de yatırım harcamalarına aktarılacağı ifade ediliyor. Yunan meclisinde konuyla ilgili olarak kurulan soruşturma komisyonunun incelemelerine göre, Siemens’in rüşvet skandalları Yunanistan’a iki milyar euro dolayında zarara mal oldu.

Bütün bunlar karşılığında, Atina yönetiminin rüşvet skandalında Alman şirkete yönelik diğer tüm taleplerinden vazgeçmesi isteniyor. Ayrıca skandalların patlak vermesinin ardından kamu ihalesi alamayan Siemens’in yeniden kârlı projelere imza atması bekleniyor. Yunan kabinesinin söz konusu anlaşmayı bu hafta içerisinde onaylayacağı tahmin ediliyor.

Rüşvet kime aktı?

Siemens’e ilişkin rüşvet skandalı Yunanistan’da 2007 yılında patlak vermişti. Gerek Almanya gerekse Yunanistan’da yürütülen soruşturmalar sonucunda Alman teknoloji devi Siemens’in 80’li yıllardan bu yana ülkede büyük ihaleler alabilmek için Yunan politikacılara, memurlara ve karar mekanizmasında önemli rolleri olan kişilere milyonlarca euro tutarında rüşvet verdiği ortaya çıktı. Rüşvet skandalları arasında Yunanistan’ın en büyük Telekom şirketi olan OTE’ye ekipman satışı ve 2004 yılında Atina'da düzenlenen Yaz Olimpiyatları'nda da güvenlik sistemi satışına yönelik ihaleler bulunuyor. Ancak rüşveti alan kişilerin kim olduğu bugün dahi bilinmiyor. Şu ana kadar yalnızca sosyalist PASOK’tan iki üst düzey politikacı Siemens'ten küçük miktarlarda rüşvet aldığını kabul etti. Siyasiler, aldıkları paranın seçim kampanyalarında kullanıldığı savunmasında bulundu.

Rüşvet skandalı hukuki açıdan henüz ispat edilmiş değil. Belki de tam olarak da bu nedenle Siemens skandalı Yunan siyasetinde bir polemiğe dönüştü. 2007 yılından bu yana muhalefet partileri, hükümete Siemens hakkında dava açacak cesareti olmadığı eleştirisini yöneltiyor. Meclisteki sol grup, “Nijerya bile Siemens'e yönelik soruşturma başlatırken, sadece Yunanistan işi mahkemeye sevk etmekten çekiniyor” yorumunda bulunuyor.

Korku iktidarı

Öte yandan Yunan siyasiler, bir skandala iştirak etme korkusundan 2007 yılından bu yana Siemens'e ihale vermekten ya da Alman şirketle iş sözleşmeleri imzalamaktan kaçınıyor. Hatta Siemens hakkında ortaya atılan iddialar dönemin Yunan Adalet Bakanı Haris Kastanidis'i geçen yıl nisan ayında, ‘Alman şirketlerin rüşvet sıralamasında dünya birincisi olduğu’ açıklamasını yapmaya zorlamıştı.

Rüşvet iddialarını incelemek amacıyla kurulan meclis soruşturma komisyonu ise Siemens’ten 2 milyar euro tazminat talep etmiş, ancak Alman şirket Yunan devleti ile hesabının henüz kapanmadığı açıklamasında bulunarak tazminat taleplerini geri çevirmişti.

Şirketin karşı karşıya bulunduğu hukuki tehdidin, hükümet ile yapılan uzlaşma çerçevesinde son bulması bekleniyor. Böylelikle Siemens'e yeniden büyük ihalelere girmenin yolu da açılmış olacak. Şirketin yakın gelecekte Atina metrosunun genişletilmesi çalışmalarında görev alması bekleniyor. Metrolardaki elektronik düzenekle ilgili ihale 2008 yılında Siemens’e verilmiş, ancak dönemin Ulaştırma Bakanı Siemens ile ortaklaşa bir projeye imza atmak istememişti. Bu nedenle proje askıya alınmış ve Yunanistan Avrupa Birliği’nden aldığı teşvikleri geri ödeme tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştı.

© Deutsche Welle Türkçe

Henrik Böhme, Afp/ Çeviren: B. Özay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu