1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Türkiye'deki saldırı ikliminin arkasında ne var?

18 Haziran 2021

Perşembe günü HDP İzmir İl Başkanlığına yapılan saldırıda Deniz Poyraz'ın öldürülmesi, son dönemde siyasetçilere ve gazetecilere yapılan saldırıları anımsattı. Peki, bunların arkasında ne var?

https://p.dw.com/p/3vBmx
Fotoğraf: DHA

Perşembe günü HDP İzmir İl Başkanlığına saldırı düzenlenerek, binada bulunan parti çalışanı Deniz Poyraz'ın öldürülmesi sonrası, siyasetteki gerilim ve kutuplaşma ortamı tartışılıyor. "Saldırı planlı mıydı?", "Arkasında ne var?" gibi sorular gündemde. Poyraz'ı öldüren Onur Gencer, DW Türkçe'nin ulaştığı emniyetteki ilk ifadesinde, "Çocukluktan beri PKK'lı öldürmek için planlar yaptım. Olay doğaçlama yaşandı. Amacım birkaç kişiyi orada bulabilmekti. Ancak sadece bir kişi oradaydı" demişti. Gencer bugün tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Gazeteci Levent Gültekin
Gazeteci Levent GültekinFotoğraf: privat

"İktidarın düşmanlaştırma politikası etkili"

Kendi de bir süre önce sokakta 25 kişinin saldırısına uğrayan gazeteci Levent Gültekin, bunun ve benzeri saldırıların arka planını değerlendirirken Türkiye'de iktidarın özellikle 2015'ten sonra düşmanlaştırma politikasıyla hareket ettiğini söylüyor. "İktidar HDP'yi ne kadar ötekileştirirse muhalefeti o kadar bölebileceğini, muhalefeti ne kadar bölebilirse varlığını da o kadar sürdürebileceğini hesaba katarak politika yapıyor" diyor.

Gazeteci Kemal Can ise söz konusu düşmanlaştırma politikasının sebebinin "Olağanüstülüğü devam ettirmek, toplumda korku iklimi yaratmak" olduğunu dile getiriyor. Can, 7 Haziran 2015 seçimleri sonucunda toplumun benzer bir iklime sürüklendiğini ve bunun sonucunda 1 Kasım seçimlerinde AKP'nin kazandığını dile getiriyor.

"Muhalefet bir arada durmalı"

Kemal Can benzer bir durumla karşılaşılmaması için muhalefet partilerinin cesaret, dayanışma ve kararlılıkla hareket etmesi gerektiğini ifade ediyor. "HDP ile gösterecekleri dayanışmayı, onunla yan yana durmayı ve bu vesileyle saldırıyı muhalefete yapılmış gibi kabul ettiklerini göstermek kıymetli olur" diyor.

Levent Gültekin de benzer şekilde muhalefetin kınamadan öteye geçmesi görüşünde. Gültekin, "Kemal Bey'e Çubuk'ta saldırı olduğunda ben bütün parti liderlerinin CHP'ye gidip Kemal Bey'in yanında dimdik durup, 'Bu, Kemal Kılıçdaroğlu'na değil, siyasete yapılmış bir saldırıdır' demeleri gerektiğini söylemiştim" diyor. Gültekin, bugün benzer şekilde bir mesaj verilmesi gerektiğini ifade ediyor.

Erdoğan ve Soylu açıklama yapmadı

Saldırıyla ilgili henüz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan bir açıklama gelmedi. 

Meclis Başkanı Mustafa Şentop, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve AKP Sözcüsü Ömer Çelik kınama mesajı yayımladı. MHP lideri Devlet Bahçeli ise olayı provokasyon olarak niteledi, saldırganın bozkurt işareti yaptığı fotoğrafları üzerinden partisinin suçlanmasını eleştirdi.

Kemal Can, Bahçeli'nin tepkisinin hayli zayıf olduğunu düşünüyor. "Asıl olarak meselenin kendileriyle ilişkilendirilmeleriyle ilgilenen, saldırıyla asla ilgilenmeyen, ona ilişkin en ufak bir teessür ifade etmeyen bir tutum" diyor.

Gazeteci Kemal Can
Gazeteci Kemal Can Fotoğraf: Kemal Can

Levent Gültekin iseiktidar temsilcilerinin kınamalarının hiçbir anlam ifade etmediği görüşünde. Gültekin, "Saldırıyı yapan vicdansızın, saldırıyı yapacak kadar gözü dönmüş caninin bu hale gelmesinde sorumlu olan mevcut iktidar ve ortaklarıdır. İstedikleri kadar kınayabilirler istedikleri kadar söz söyleyebilirler" cümlelerini kullanıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın, HDP için "İtlafı gereken bir haşere sürüsüdür" sözünü hatırlatıyor.

Daha önce yaşanan saldırılar

Türkiye'de son dönemde gazetecilere ve siyasetçilere yönelik pek çok saldırı yaşandı. 2019'da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Çubuk'ta gittiği bir asker cenazesinde linç girişimine uğradı, sığındığı ev taşlandı. Olaya ilişkin dava 2020 yılının Kasım ayında başladı, bütün sanıklar tutuksuz yargılanıyor.

2020 yılının Ağustos ayında Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili Barış Atay Twitter üzerinden paylaştığı mesajında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun 'Musa Orhan isimli tecavüzcüyü' kolladığını öne sürdü. Soylu ise Atay'a "PKK ve DHKP-C artığı. Benden 'tecavüzcü kollayıcı' olmaz da senden tam tecavüzcü olur" yanıtını verdi. Atay saatler sonra Kadıköy'de bir grubun saldırısına uğradı. Saldırganlar tutuksuz yargılanıyor.

Benzer şekilde bu yılın Ocak ayında Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yle ilgili tweetlerinin ardından saldırıya uğradı. Özdağ saldırının arkasında polemik yaşadığı MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın olduğunu öne sürdü. Yalçın, "Bu saldırılarla ilgili ilgim ve bilgim yok. Bu hareketin delisi çoktur. Talimat dinlemezler" açıklamasını yaptı. Saldırıda yargılanan Gülahmet Türk, geçtiğimiz günlerde Ülkü Ocakları Bursa İl Başkanlığına atandı.

Gazeteci Levent Gültekin'e Mart ayında MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş hakkında "Milliyetçilik hastalığını, ırkçılık hastalığını bu ülkenin milyonlarca evladının zihnine bolca dökmüş" sözlerinin ardından saldırı oldu. Saldıran yaklaşık 25 kişiden ikisi bir süre tutuklu kaldı, daha sonra tahliye edildi.

Batu Bozkürk

© Deutsche Welle Türkçe